“Biz de Bangkok’a gittik ama paylaştığın fotoğraftaki yerleri göremedik” diyen arkadaşlarım! İşte burası orası…

22 Aralık 2016’da 8 günlük Tayland ve Singapur gezim için yola çıktım. 2 günümü başkent Bangkok’a, 3 günümü Chiang Mai ve Chiang Rai bölgelelerine ve son 3 günümü de  Singapur’a ayırmıştım. İlk gün Bangkok’ta meşhur tapınakları gezdikten sonra 2. gün için daha özel ve çok bilinmedik bir rota planlamıştım. Bangkok merkezden 40km uzakta Ancient City’e uğrayarak tam gün geçirecek, dönüşte de Erawan müzesine uğrayacaktım.

Merkezden uzak bu bölgeye Pattaya otobüsleriyle gidebilirsiniz fakat Bangkok’ta trafik en büyük sorun ve tatilinizi eziyete dönüştürmek istemiyorsanız bir taksiciyle sıkı pazarlık yapmanızı öneririm. Merkezden Anciet City’e ulaşmak 50 dakika civarında sürüyor ve trafik bize göre ters yönde ilerlediği için beyninizin çok kabul edemeyeceği bir yolculuk sizi bekliyor. Bu nedenle soldan akan trafik deneyiminiz yoksa araç kiralamak yerine taksiyle anlaşmak en yerinde çözüm olacaktır. Ben gidiş geliş toplamda 60 TL harcamıştım.

Ancient City fotoğraf çekmek isteyenler için dev bir açık hava müzesi. Tayland’ın en meşhur eski ve halen korunan mimari yapılarının benzer boyutlardaki örnekleri burada yeniden inşa edilmiş. Kesinlikle görülmesi gereken bu alanda toplamda 120 muhteşem yapı var ve koştura koştura 1 günde zor geziliyor. Girişte bisiklet veya golf arabası kiralayabilirsiniz ve eğer kalabalıksanız güneşten korunmak için golf arabası daha yerinde bir seçenek olacaktır.

Masallar diyarı diyebileceğim bu alanda çok yorulacaksınız ama “iyi ki gelmişiz” dediğinizi/diyeceğinizi duyar gibiyim.

Bisikletimi kiralayıp 09:00-17:30 saatleri arasında tüm yapıları gezmeye çalıştım ama hakkını verebildiğimi söyleyemeyeceğim. Ancient City Map linkinden ulaşabileceğiniz haritayı gitmeden incelemenizi ve kısıtlı zamanınız varsa size en uygun noktaları işaretlemenizi öneririm.

İçeride çok uygun fiyatlara yiyecek ve içecek bulabilirsiniz. Bu nedenle yanınıza ekstra ağırlık yapacak şeyler almayın.

Ancient City gezimden sonra yorgundum ama bir o kadar da mutluydum ve kapanmadan önce Erawan müzesine ulaşmalıydım. Kapanmasına 1 saat vardı ve acilen taksi bulmam gerekiyordu. Girişteki görevlilerden taksi konusunda yardımcı olmalarını rica ettim ve 3 kişi birden benim için seferber oldu. Yani altı üstü taksi çağrılacaktı ama ben taksiye binip gidene kadar benimle ilgilenip sohbet ettiler. Aslında buna şaşırmıştım çünkü Bangkok merkezde insanlar çok gergin ve ilgisiz davranıyordu. Merkezden biraz uzaklaşınca o güler yüzlü Uzak Doğu insanlarını görmek mutlu etmişti. Taksiye binip Erawan’a doğru yola koyuldum. Taksicinin müze kapanmadan beni yetiştirme çabası ve samimiyeti beni daha da mutlu etmişti.

Hindu tanrısı Indra’nın bineği olan Erawan isimli 3 kafalı fili temsilen bronzdan yapılmış heykel 250 ton ağırlığında, 29 m yüksekliğinde ve 39 m uzunluğundadır. Altında ise değerli eşyaların sergilendiği 15 m yüksekliğinde müze bulunmaktadır.

Hayretler içerisinde gezdiğim Erawan’dan merkeze gitmek üzere tekrar taksi bulmalıydım ve yine müze görevlilerinden yardım istedim. Erawan’ın olduğu konum karmaşık bir kavşağın yanıydı ve doğru yerden taksiye binmem için bir kadın görevli işini bırakıp benimle birlikte üst geçide çıktı ve taksi bulmama yardımcı oldu. Yazımın başında dediğim gibi Bangkok’ta ciddi bir trafik sorunu var ve iş çıkışında taksiler merkeze gitmeyi kabul etmiyorlar. En sonunda bir taksiciyle merkeze değil de metroya yakın alış veriş merkezi için anlaşıp yola koyuldum.

Yardımcı olan kadına dönüp teşekkür ettim ve o da geleneksel selamlaşma yöntemini kullanıp kendi dillerinde bir şeyler söyledi. Sonra ben de iki elimi birleştirip eğilerek tekrar teşekkür ettim. Bu sefer o yine aynı selamı verdi derken bizim selamlaşmalar uzadı, güldük, eğlendik. Sonra ne zaman ve nasıl selam vermem gerektiğini araştırmam gerekti. Tayland’a gitmeden çalışmanız için; Tayland’da Selamlaşma

Uzun süren trafik sonunda alış veriş merkezine varmıştım. Karnımı doyurup otele geçmek istiyordum fakat gece 23:00’e kadar hiç bir taksi Büyük Saray yakınındaki otelime gitmek istemiyordu. Ben de metroyu kullanarak otelimin arkasına dolanıp oradan taksiye bindim. Sonuç olarak Bangkok’ta tapınak bölgesine değil metroya yakın otellerde kalmam gerektiğini öğrenmiştim. Gündüz otelin tapınaklara yakın olması çok işe yarasa da akşam saatlerinde bu bölgeden ulaşım aracı bulmak eziyete dönüşüyor.

Bangkok’a gelirken çok fazla olusmuz yorumlar okumuştum; Hırsızlık, dolandırıcılık, çantanıza uyuşturucu atıp sizi polise yakalatma vb. Tek başıma üzerimde pahalı fotoğraf ekipmanlarıyla gezmeme rağmen hiç bir sorun yaşamadan Bangkok turumu tamamlamıştım. Galiba sadece karmaşanın olduğu merkezde 2 günümü geçirseydim ben de herkes gibi olumsuz yorumlar yapabilirdim.

2. günümü az bilinen Anciet City ve Erawan  müzesine ayırarak Bangkok’dan çok özel fotoğraflarla ayrıldım ve sizlere de ısrarla tavsiye ediyorum.

Bangkok’dan sonra sıra Chiang Mai ve hayallerin en büyüğü White Temple’da…

Başka başka hayallerde görüşmek üzere…

Birhan Uğuz