31 Nisan 2017 gecesi geldiğim Bali’de sabah ilk işim şoförlü araç kiralayarak önceden işaretlediğim bölgeleri sırayla gezmekti. Akşam otelde çalışan rehberle görüşerek  bana Ubud bölgesinde nereleri önerebileceğini sordum ve kendi gitmek istediğim yerleri de ekleyerek bir plan yaptım. Bu planı yaparken dönüşte bende 700.000 IDR dışında hiç para istemeyeceğini, otopark ücretlerinin kendisine ait olduğunu, yemeğini kendisinin karşılaması gerektiğini, gideceğimiz yerlerin listesini ve en erken akşam 7’de dönüş yapacağımıza dair bir kağıt hazırlayıp rehberime imzalattım. Önceki Uzak Doğu deneyimlerimden biliyordum ki, rehberim yolda kesin bir arıza çıkarıp, buraya gitmek istiyorsan daha çok para vermelisin diyecekti.

İlk gün sabah erkenden Ubud bölgesini gezmek üzere yola çıktık ve Bali gezi notlarımda anlatacağım noktaları gezmeye başladık. Tüm noktalar beklediğim gibi harikaydı ve çok güzel fotoğraflar elde ettim ama bu fotoğraflar zaten çok bilindik yerlere aitti ve sanki aylardır çalıştığım yerleri gezmek o gün yeterince farklı hissettirmemişti. Dönüş yolunda saati kontrol ettiğimde, 2 saatimizin daha olduğunu fark ettim. Yorgunluğumu unutup rehberime beni yol üzerinde nereye götürebileceğini sordum. Tabii önce “her yeri gezdik anlaşmamız da yeni yerler yoktu” dese de, imzalattığım kağıttaki saati gösterince mutsuz ama çaresiz bir şekilde kabul etti. Beni yol üzerindeki küçük bir şelaleye götüreceğinden bahsetti.

Bu şelaleyi Bali gezi notlarında hiç görmemiştim ve araştırdığım şelaleler kaldığım konuma çok uzak olduğu için oralara gidecek vaktim olmayacaktı. Yol üzerinde bir sapaktan döndükten sonra 25 dakika dar bir yolda ilerleyip şelalenin girişine varmıştık. Rehberim benimle gelmeyeceğini; kendisinin beni bekleyeceğini söyledi ve şelaleye inen yolu tarif etti. 15 dakika civarında dik bir iniş yapmam gerekiyordu ve çıkış kolay olmayacaktı. Haliyle rehberimin neden yanımda gelmediği anlaşılmıştı. Belki de beni tamamen yorup turu bitirmek istiyordu, çünkü bugünkü turun normalde 2 günde yapıldığından bahsedip dertleniyordu.

Hoplayıp zıplayarak indiğim merdivenlerden belli bir süre sonra şelale görünmeye başlamıştı ve gerçekten araştırdığım uzak bölgedeki diğer şelalelerden çok daha güzel görünüyordu. Gün içerisinde yüzmeyi planlamadığım için yanımda uygun kıyafetler yoktu ve maalesef yüzemedim ama ters esen rüzgar nedeniyle yeterince ıslanmıştım. Bu da tüm gün sıcağından bunaldığım Bali’de oldukça yerinde bir aksilikti.

Şelaleye ulaştığınızda suyun geldiği noktaya 1 USD karşılığında çıkabilirsiniz. Ama daha çok ıslanmayı göze alamadığım için uzak ve yüksek bir noktadan dronumla aşağıdaki videoyu kaydetmeye başladım.  O an bu görüntüyü kaydedince drone için harcadığım her kuruşa değdiğini düşünüyordum. Çünkü böylesine bir manzara ancak yukarıdan görüntülenirse hak ettiği değeri bulabilirdi.

Yağmurlu sezonda çamurlu akan su nedeniyle yüzmek yasakmış ama normal sezonda keyifle yüzüp zaman geçirebileceğiniz bu bölge hakkında çok fazla anlatacak detay yok. Fotoğraf ve videolar sizi heyecanlandırdıysa görevimi yapmış, size de Bali turunuz için güzel bir rota tavsiye etmiş oldum.

Hayallere giden yolda başkasının hayali olabilecek bir yer keşfetmiştim, darısı sizlere olsun…

Birhan Uğuz