Köpeklerin 15.000 yıl öncesine kadarki evrimleri normal bir şekilde, tamamen doğal etmenlerin etkisi altında olmuş ve vahşi kurt dediğimiz tür nesiller içerisinde, onlarca bilinen ara basamaktan geçerek evrimleşmiştir.
15.000 yıl öncesinde, insanın kurdu evcilleştirme merakıyla birlikte yapay seçilim başlamıştır. Yapay seçilim aşırı güçlü bir evrim mekanizmasıdır, çünkü çok kısa sürede, doğada belki rastlamayacak olasılıkları bir araya getirir. Hele ki işin içine “zevkler ve renkler” dediğimiz şahsi görüşler girdiğinde ve buna göre yapay seçilim uygulandığında, evrim çok daha hızlanıp ilginç ürünler verebilecektir.*
Evrim sürecinde, ilk insanla birlikte gelişimini sürdürerek günümüze kadar gelen köpek ve insan arasındaki bağlılığın vahşi yaşamdaki çıkar ilişkisinden çıkarak tam anlamıyla dostluk halini alması elbette uzun bir süreçte gerçekleşmiştir.
Kimi zaman hırçın ve yırtıcı, kimi zaman sevecen bir dost bazen de gözümüz kulağımız olan köpeğin insan oğlunun hayatına ilk girişinin yaklaşık olarak 14.000 yıl önce olduğu bilinmektedir. İsrail topraklarında elinde yavru tutan bir fosilin bulunması bu konuda ilk önemli bulgudur. Ayrıca Amerika’nın batı bölgesinde yer alan İdaho’daki Beaverhead dağları, Avrupa, Asya ve Kolombiya’da aynı döneme ait bulguların olması köpeğin 12-14 bin yıl önce evcilleştirildiğini ve insanoğlunun yaşamında ilk kez bu dönemde yer aldığını göstermektedir.
İsveçli moleküler biyolog Peter Savolainen’ın son araştırmasına göre, bu dostluk çok eskilere dayanıyor. Genetik araştırmalara göre insan ve köpek arasındaki ilk yakınlaşma bundan 15000 yıl önce doğu Asya’da başlamış.**
Doğanın en yırtıcı hayvanlarından olan kurtları insan eliyle evrimleştirdik. Diğer yırtıcılardan bizi korumalarını sağladık. Sayelerinde daha kolay avlandık ve bazı bölgelerde ulaşım aracı olarak fayda sağladık. Sibiryadan Amerika kıtasına yanımızda onlarla gittik. Onlar insan oğlunun en büyük dostu.
Husky Turum
Aslında aurora hayalimi gerçekleştirecek en yakın şehri ararken Rovaniemi’de Ren Geyiği ve Husky turları olduğunu görünce 3 hayalimi birden gerçekleştirebileceğimi düşünerek planlarımı yapmaya başladım. Belgesellerde gördüğüm husky kızak turu hayalimi gerçekleştirmek üzere Rovaniemi – Finlandiya merkezde yer alan Lapland Safaris firmasından yerimi ayırttım. Gün gelip çattığında tur firmasının ayarladığı bot, mont ve eldivenleri giyerek husky çiftliğine doğru yola koyulduk. Merkezden 20 dakika uzaklıktaki bu çiftlikte gayet bilinçli ve hayvansever bir ortam gördükten sonra gönül rahatlığı ile bu tura katılabilirdim.
Çiftliğe girişte aşağıdaki videoda göreceğiniz gibi husky kızağının nasıl kullanılacağı basitçe anlatıldı. Frenlemek istiyorsanız metal pedala ayağınızla basmanız ve kızağı kara gömerek huskylerin yavaşlamasını sağlamanız gerekiyor. Sola ve sağa dönüşlerde de ağırlığınızı döneceğiniz tarafa vermeniz tavsiye ediliyor. Ayrıca öndeki kızağa çok da yaklaşmamanızda fayda var.
Kısa eğitimden sonra bizim için hazır hale getirilmiş 6 huskynin çektiği kızaklara doğru yürümeye başladık. Kızaklara yaklaştığımızda huskyler o kadar saldırgan bir şekilde havlıyorlardı ki hepimiz korkudan önce bir geri adım attık. Sonra rehberilerimiz gitmeye hazır oldukları ve enerji yüklü oldukları için heyecanlandıklarını anlatmaya başladı.
Tur 10km sürecekti. Her kızağa 2 kişi binmek zorundaydı. Bir kişi kızağı kullanırken diğer kişi kızakta oturabilir ve 5 km sonra dümen için yer değiştirebilirdi. Tek başıma olduğum için yanıma kimi verecekleri konusunda endişeliydim. Çünkü kızağı hep ben kullanırsam fotoğraf çekemeyebilirdim. Sonra şans eseri benim gibi yalnız İspanyol bir arkadaş buldum ve sırayla kızağın dümenini paylaştık.
İpleri çözülen huskiler sırayla yerlerinden fırladılar ve bizi güzergahımıza sürüklemeye başladılar. Gerçekten umduğumuzdan hızlı ilerliyorlardı. Ben öndekine fazla yaklaşmamak için bolca fren kullanıp huskyleri sakinleştirsem de arkamızdan gelen 2 kişi huskyleri yavaşlatamıyordu. Sürekli üzerimize çıkan huskylerin öylesi bir durumda ısırmaması büyük bir şanstı. Bir ara önümde oturan İspanyol arkadaşın kucağına bir husky gelip oturmuştu bile.
Arkamızdakilere ısrarla fren yapmalarını anlatsak da durum pek değişmedi. Durumu kafaya takmayıp olayın keyfini çıkararak yolumuza devam ettik. Manzara eşsizdi. Filmlerde gördüğünüz ağaç evler ve karla kaplı ormanın içinde huskiler için açılmış özel yoldan sürükleniyorduk.5 km sonra durduk ve ben frene basılı duruyorken İspanyol yerime geçti ve ayağımızı hiç frenden çekmeden yer değiştirmiş olduk. Huskyler o kadar güçlü ve heyecanlık ki yer değiştirirken ayağımızı frenden çekseydik o kızağa bir daha binemeyebilirdik.
Klocka kızakçısı Kari-Mette’nin dediği gibi: “Onlara kızak çekmeyi değil, durmayı öğretmelisiniz.”
Yolda ilerlerken huskyler susadıkları için kar yiyorlar ve tuvaletlerini koşar adım yapabiliyorlar.
Husky safarisinden keyif alabilmeniz için 10 km’lik tur gerçekten ideal bir mesafe. Daha kısa turlarda bu keyfi muhtemelen doya doya yaşayamazsınız.
Tur sonunda sırayla kızakları bağladıktan sonra huskyleri sevebileceğimizi söylediler. İlk başta yine tereddüt etsekte yanlarına yaklaşınca gayet uysal bir şekilde kendilerini sevdirdiklerini fark ettik.
İnanılmaz güzel bir hayali daha gerçekleştirmenin huzuru ile turu tamamlayıp gün içerisindeki Ren geyiği turu için en iyi dostlarımızla vedalaşarak merkeze geri döndüm.Başka gerçek olmuş hayallerde görüşmek üzere…
Birhan Uğuz